breakfast
< Geri Dön <AT BREAKFAST
In the picture we see the Çelikels and the Millers at breakfast. The Çelikels and Mr. Miller got up at seven o'clock in the morning, but Mrs. Miller and Mary got up at half past eight. Their train came at nine o'clock in the evening. They all came to the Çelikel's farm at half past nine. They sat in the sitting room and talked. Fatma Hanım gave Mrs. Miller and Mary a light breakfast. Mary slept in Zeynep's room. The two girls laughed and talked for one hour and Mary told Zeynep about their journey to Turkey.
In the morning they all sat at the table. They drank hot milk, and they ate eggs, bread and butter and fig jam. Mrs. Miller said,
"I learned two Turkish word in Istanbul. "Teşkür edorum."
Ahmet laughed and said,
"It isn't "Teşkür edorum." Mrs. Miller, It is "Teşekkür ederim." Its meaning is "Thank you."
"Teşekkür ederim, Ahmet. Fatma Hanım, your milk is very nice.
Mr Miller gave is empty plate to Fatma Hanım and said,
"Fatma Hanım, your fig jam is very nice."
"Thank you, Mr. Miller. You like jam because I don't put any pepper in it."
They all laughed. Hasan Bey, Mr. Miller and Ahmet went to the fields. The girls went upstairs. Fatma Hanım and Mrs.Miller went to the garden with coffee cups in their hands.
KAHVALTIDA
Resimde Çelikel'ler ve Miller'leri kahvaltıda görürüz. (görüyoruz) Çelikel'ler ve Mr. Miller sabahleyin saat yedide kalktılar, fakat Mrs. Miller ve Mary sekiz buçukta kalktılar. Onların treni akşamleyin saat dokuzda geldi. Dokuz buçukta hepsi Çelikel'lerinçiftliğine girdiler. Oturma odasında oturdular ve konuştular. Fatma Hanım, Mrs. Miller ve Mary'ye hafif bir kahvaltı verdi. Mary Zeynep'in odasında uyudu. İki kız bir saat konuştular, güldüler ve Mary Zeynep'e onların Türkiye'ye seyahati hakkında anlattı.
Sabahleyin hepsi masaya oturdular. Sıcak süt içtiler, yumurtalar, ekmek ve tereyağ ve incir reçeli yediler. Mrs. Miller,
"İstanbul'da iki Türkçe kelime öğrendim. "Teşkur edorum." dedi.
Ahmet güldü ve,
"O, ' Teşkür edorum.' Değil, Mrs. Miller. 'Teşekkür ederim.' dir. Onun anlamı "Thank you" dur." dedi.
"Teşekkür ederim, Ahmet. Fatma Hanım sütünüz çok iyi."
Mr. Miller boş tabağını Fatma Hanıma verdi ve,
"Fatma Hanım incir reçeliniz çok iyi. (hoş)" dedi.
"Teşekkür ederim, Mr. Miller. Reçelimi seversiniz çünkü onun içine hiç biber koymam."
Hepsi güldü. Hasan Bey, Mr. Miller ve Ahmet tarlalara gittiler. Kızlar üst kata gittiler. Fatma Hanım ve Mrs. Miller ellerinde kahve fincanları ile bahçeye gittiler.
< Geri Dön <