wedding
< Geri Dön <A WEDDING IN THE VILLAGE
About two weeks ago the Çelikels took Mary to a wedding in the nearest village. There were a lot of villagers on the village square. When the villagers saw the Çelikels and Mary, they took them to the bride's house. The bride was sitting in the middle of the room. There were village women and girls in the room. When the bride saw the Çelikels she stood up and kissed Hasan Bey's and Fatma Hanım's hands. They put some money on the table near her chair. The bride and the bride's mother thanked them.
A young village girl brought them hot sherbet and they all drank it. Mary liked the sherbet very much and they gave her another glass.
After this the villagers showed the Çelikels and Mary the bride's dresses. There were dresses in wonderful colours. Mary took pictures of them.
On the village square the young men of the village were dancing, The old men of the village were sitting under the trees drinking sherbet.
There was a white horse standing in front of the bride's house.
"Whose horse is this?" Mary asked Zeynep.
"It is the bride's horse." Zeynep answered. "After the dances the bride's father will take the bride to her new house on this horse. When the bride comes out of the house they will throw coins. Try to get a coin. It will bring you good luck."
Somebody shouted, "The bride is coming! The bride is coming!"
Everybody ran to the door. Someone threw coins. Everbody was trying to get a coin. They were all shouting and laughing.
After five minutes the bride's father took the bride to her new house on the white horse.
After the wedding, when they were coming back to the Çelikel's farm, Ahmed said, "I have only one coin. How many coins did you get?"
Zeynep answered, "I have two coins. I'll give one of them to Mary."
Mary laughed and said, "I don't want your good luck coin because I found for coins myself."
They all laughed and Zeynep said, "Your husband will be richer than mine, and your wedding will be earlier than mine."
"Thank you," said Mary and put her coins in a better place in her handbag.
KÖYDE BİR DÜĞÜN
Aşağı yukarı iki hafta önce Çelikeller Mary'i en yakın köydeki bir düğüne götürdüler. Köy meydanında birçok köylüler vardı. Köylüler Çelikeller ve Mary'i görünce onları gelinin evine götürdüler. Gelin odanın ortasında oturuyordu. Odada köylü kadınlar ve kızlar vardı. Gelin Çelikelleri gördüğü zaman ayağa kalktı ve Hasan Bey ve Fatma Hanımın ellerini öptü. Onlar onun sandalyesinin yanındaki masanın üstüne biraz para koydular. Gelin ve gelinin annesi onlara teşekkür etti.
Genç bir köylü kız onlara sıcak şerbet getirdi, hepsi onu içtiler. Mary şerbeti çok sevdi, ona başka bir bardak (daha) verdiler.
Bundan sonra köylüler Çelikelllere ve Mary'ye gelinin elbiselerini gösterdiler. Harikulade renklerde elbiseler vardı. Mary onların resimlerini aldı. (çekti)
Köy meydanında köyün delikanlıları dans ediyorlardı. Köyün ihtiyar adamları şerbet içerek ağaçların altında oturuyorlardı.
Gelinin evinin önünde duran beyaz bir at vardı.
Mary, "Bu kimin atı?" diye Zeynep'e sordu.
Zeynep, "Gelinin atı." diye cevap verdi. "Danslardan sonra gelinin babası gelini bu at üstünde onun yeni evine götürecek. Gelin evden çıktığı zaman para atacaklar. Bir para almağa çalış. O sana iyi şans getirecek."
Birisi bağırdı,
"Gelin geliyor! Gelin geliyor!"
Herkes kapıya koştu. Biri para attı. Herkes bir para almağa çalışıyordu. Hepsi bağırıyor ve gülüyordu.
Beş dakika sonra gelinin babası gelini beyaz atın üstünde onun yeni evine götürdü.
Düğünden sonra, Çelikellerin çiftliğine dönerken Ahmet, "Sadece bir param var. Siz kaç para aldınız?" dedi.
Zeynep, "İki param var. Onların birini Mary'ye vereceğim." diye cevap verdi.
Mary güldü ve, "Senin iyi şans paranı istemem, çünkü kendim dört para buldum." dedi.
Hepsi güldüler, Zeynep, "Senin kocan benimkinden daha zengin olacak ve senin düğünün benimkinden daha erken olacak." dedi.
Mary, "Teşekkür ederim." dedi ve paralarını el çantasında daha iyi bir yere koydu.
< Geri Dön <